Sodyum Peroksit Sodyum peroksit, alkali metaller grubunun önemli bir üyesi olan sodyumun bir bileşiğidir. Sodyum, lityum, potasyum, rubidyum ve sezyum gibi alkali metaller arasında yer alır. Mısırlılar döneminden beri bilinen bu element, Mısırlılar tarafından "neter" olarak adlandırılmıştır. Daha sonra Latinler bu metale "natrium" demiş ve bu nedenle sodyumun sembolü Na olmuştur. Teknikte sert peroksit bileşikleri olarak bilinen bu ürünler, hidrojen peroksitten üretilen kimyasallar olarak da karşımıza çıkar. Basit depolanma ve proseslerde kullanım kolaylığı sağlamaları, bu tür kimyasalların tercih edilme nedenidir. Kullanım Alanları Sodyum peroksit genellikle üretildikleri hidrojen peroksit benzeri oksidasyon ajanı olarak kullanılır. En yaygın kullanım alanları şunlardır:
Sodyum, oksijenle birleşerek Na2O oksitini ve Na2O2 peroksitini oluşturur. Sodyum oksit suyla tepkime verdiğinde NaOH (kostik soda) oluşturur ve bazik bir oksittir. Sodyum peroksit, oksijen vererek su etkisi ile ayrışır. Asitlerle reaksiyona girdiğinde ise hidrojen peroksit (H2O2) oluşturur. Sodyum hidroksit, 320°C'de eriyen beyaz bir katıdır, akkor sıcaklıkta uçar, suda ısı vererek çözünür ve nemlenerek bozunur. Potasyum hidroksit ile benzer özellikler gösterir, ancak ondan daha az yakıcıdır ve kuvvetli bir bazdır. Sodyum klorür çözeltisinin elektrolizi ile elde edilebilir ve kirecin sodyum karbonat ile etkileşmesiyle de üretilebilir. Oksidasyon Ajanları ve Dezavantajları En ucuz oksidasyon ajanları olarak klor gazı ve nitrik asit sayılabilir. Bu ajanların önemli kullanımları vardır, ancak kullanımlarında bazı zorluklar ve dezavantajlar da mevcuttur. Havanın kullanıldığı durumlarda, genellikle heterojen katalizörlere ya da biyokatalizörlere ihtiyaç duyulur. Prosesler genellikle düşük seçicilikle ilerler ve yüksek maliyetli sistemlere ihtiyaç duyulur. Klor gazının kullanımı, istenmeyen klorlanmış yan ürünler oluşturur ve bu atıklar çevresel problemlere neden olabilir. Nitrik asit kullanımı ise seçici olmasına rağmen, oksidasyon sırasında tehlikeli azot oksit gazlarının oluşumu ve yüksek korozif etkisi istenmeyen özellikler olarak öne çıkar. Dördüncü en ucuz oksidant olarak hidrojen peroksit kullanımı daha kolaydır, ancak bu ajan da çoğunlukla fonksiyonel grupların oksidasyonu için aktivatörlere ve katalizörlere ihtiyaç duyar. Peroksijen Beyazlatıcılar Peroksijen beyazlatıcılar genellikle hidrojen peroksitten üretilirler. Hidrojen peroksitin doğrudan beyazlatıcı formülasyonlarda kullanımı yaygın olsa da, daha sert formülasyonlar için sodyum perborat tetra hidrat (SPB-TH) ve sodyum perborat mono hidrat (SPB-MH) gibi bileşikler tercih edilir. Bu bileşiklerin isimlendirilmesinde bazı hatalar söz konusudur; atomların basit birleşme oranlarının verildiği kolay formüller kullanıldığından, kesin moleküler yapıların belirtildiği moleküler formüllerden uzak bir adlandırma yapılmaktadır. Sodyumun Doğal Bulunumu Sodyum doğada tek başına bulunmaz. Bileşikleri oldukça yaygındır ve yeryüzü kabuğunun %2,6'sını oluşturur. En çok bulunan bileşiği sodyum klorürdür (yemek tuzu). Bu bileşik, deniz sularında %2,7, tuzlarda ise %26 oranında yer alır. Denizlerdeki sodyum tuzlarını bir araya getirmek mümkün olsaydı, oluşan kütle yeryüzünü dağlarıyla beraber kaplayabilirdi. Soda denilen karbonik asitli su, çoğu içeceği hafifletmek amacıyla içkiye katılarak kullanılır. |