Naproksen sodyum, non-steroidal anti-enflamatuvar ilaçlar (NSAİİ'ler) sınıfına ait bir etken maddedir. Bu ilaç, orta dereceli ağrılar, ateş, enflamasyon, osteoartrit, romatoid artrit, psoriyatik artrit, gut, yaralanmalar, adet ağrıları ve tendinit gibi durumların tedavisinde kullanılır. Ayrıca, birinci derece primer dismenore tedavisinde de yaygın olarak kullanılmaktadır.

Vücutta ağrı ve enflamasyona bağlı hormonları azaltarak etkisini gösterir. Diğer NSAİİ ilaçlara oranla daha yüksek dozda kullanılması gerekse de, naproksen albümine kuvvetli bir şekilde bağlanarak kanda daha uzun süreli yarılanma ömrüne sahiptir. Naproksen etken maddesi ilk kez 1976 yılında, reçeteli ilaç olarak Naprosyn adıyla satışa sunulmuştur. Naproksen sodyum ise ilk kez 1980 yılında Anaprox isimli ilaç olarak piyasaya çıkmıştır. ABD'de Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) 1991 yılında ilacın reçetesiz olarak da satılmasına izin vermiştir. Ancak, Kanada dahil dünyanın diğer birçok ülkesinde ilaç halen reçete ile satılmaktadır.

Naproksen etken maddesi, NSAİİ ilaçların arilasetik asit ailesinin bir üyesidir. Beyaz kristalize bir maddedir ve kokusu yoktur. Naproksenin moleküler ağırlığı 230.2628'dir. Lipid çözücüdür ve düşük pH seviyelerinde (pH 4'ten düşük) suda çözünmez, ancak pH seviyesi 6 veya daha yüksek olan sularda çözünebilir. Erime noktası ise 153 °C'dir.

Naproksen sodyum, özellikle ağrı kesici olarak kullanılır. Ülkemizde de kullanımı oldukça yaygın olan bu etken maddeli ilaçlar, farklı isimler ile çeşitli firmalar tarafından piyasaya sürülmüştür. Oral yoldan alınan ilaç, hızlı bir şekilde ve büyük oranda emilir. Doruk plazma düzeyine yaklaşık 1-2 saat içinde ulaşır ve 15-30 dakika içinde analjezik etkisini gösterir. Naproksenin sodyum tuzu, gastroinstestinal yoldan daha hızlı emilir.

Naproksen sodyum kullanımına bağlı olarak görülebilecek olası yan etkiler şunlardır: